• Hastalığın belirtileri, bulaşma yolları ve yayılmasını önlemek için alınması gereken tedbirler konusunda “Hastalıkla mücadelenin en etkin yolu ağıl temizliği ve sinekle mücadeledir. Bu doğrultuda, üreticilerimizin hijyen standartlarını yüksek tutmaları büyük önem taşıyor.” Ülkemizde eylül ayı ortalarında özellikle küçükbaş hayvanlarda görülen mavi dil hastalığı ile ilgili gerekli mücadele ve çalışmalar hem KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı hem de Erenköy-Karpaz Belediyesi bünyesindeki ilaçlama ekiplerimiz tarafından yapılmaktadır. Ancak özellikle küçükbaş hayvanlarda oluşan hastalığın daha da ilerlemesini önlemek amacı ile bölge hayvancılarımızın da gerekli tedbirleri alması, ağıl temizliğine önem göstermeleri gerekmektedir. Bu konuda belediyemiz ve bölgemiz veteriner hekimlerine danışılmalı ve konu ihmal edilmemelidir. KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’ndan yapılan açıklama ektedir: “Bilindiği üzere, Mavi Dil Hastalığı, Culicoides cinsi sinekler tarafından bulaştırılan ve geviş getiren hayvanlara özgü bir hastalıktır. Bütün geviş getiren hayvanlarda görülmekle beraber, bu hastalığa en duyarlı hayvanlar koyunlardır. Yetişkin koyunlarda ölüm oranı %30-70 olmasına rağmen, kuzularda %100'e kadar yükselmekte ve hastalığa yakalanan gebe hayvanlarda da yavru atmalar meydana gelmektedir. Hastalık ılık ve sıcak mevsimlerde görülmekle beraber, ülkemizde en çok sonbaharda görülmektedir. Bulaşma enfekte hayvandan kan emen Culicoides cinsi sineklerin sağlıklı hayvanı ısırması ile olmakla birlikte hayvandan hayvana veya hayvandan insana bulaşmanın olduğunu gösteren herhangi bir veri yoktur. Enfekte hayvanın etinden ve sütünden de insanlara hastalık bulaşması söz konusu değildir. Hastalığı bulaştıran sinekler ise türlerine göre ağaç kovuğu, nehir kenarı, organik açıdan zengin toprak vb.. çok farklı alanlarda üremekle beraber, mandıralarda nemli gübrede üremekte olması münasebetiyle hastalığın kontrolünde gübre yönetimi büyük önem taşımaktadır. Hastalığın belirtileri ise yüksek ateşle başlayıp, baş ve boyun bölgesinde ödem, dudaklarda şişme, ağız, burun ve gözlerde önce berrak sonra irinli akıntı başlamaktadır. Daha sonra dilde mavi renk değişikliği ve şişme, ağızdan salya akıntısı, yutmada güçlük ve sonunda ise ölüm görülmektedir. Ayrıca gebe hayvanlarda yavru atmalara da sebep olmaktadır. Hastalıktan korunma ve kontrol amacıyla mandıraların düzenli olarak temizlenmesi ve gerekli parazit (sinek, pire, kene vb..) ilaçlamalarının yapılması önemlidir. İlaçlamaların hayvanlar ve mandıralar için ayrı ayrı yapılması, hayvanlar için kullanılan Veteriner İlaçlarının et ve sütteki kalıntı süreleri göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Yukarıda belirtilenler ışığında hastalığı bulaştıran sineğin aktif olduğu ilkbahardan havaların soğumaya başladığı kış başlangıcına kadar, gübre yönetimi ile beraber, bu sineklerin erginlerine karşı alan ve yüzey spreylemesi ile ilaçlamaların yapılması gerekmektedir. En başarılı sonuçlar için ise mandıra temizliği ve ilaçlamaların yıl boyunca düzenli yapılması gerekmektedir. Ayrıca Mavi Dil Hastalığı'nın klinik belirtileri en çok koyunlarda görülmekle beraber, sığırlar da belirti vermeden hastalığı taşıyabilmektedirler. Bu nedenle mandıra temizliği ve ilaçlamalar, koyun, keçi ve sığır mandıralarının tamamında düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Ülkemizde Eylül ayında tespit edilen yukarıda bilgileri ve mücadeleyöntemi belirtilen Mavi Dil hastalığı ilgili "Organize Hayvancılık Bölgeleri ve Hayvan Üreticilerimizin"” gerekli tedbirleri almasını istedi. (11 Kasım 2024)
